Bu proje, TÜBİTAK 4005 Yenilikçi Eğitim Uygulamaları 10. çağrı döneminde desteklenen 122B257 nolu projenin deneyimlerle geliştirilerek daha fazla matematik öğretmenine ulaşmasını hedeflemektedir. Proje sonuçları, katılımcı öğretmenlerin dijital okuryazarlıklarının, mobil öğrenme hazır bulunuşluklarının, teknolojiye hazır bulunma düzeylerinin ve matematik için teknolojik pedagojik alan bilgilerinin anlamlı düzeyde arttığını göstermiştir. Ayrıca uygulanan anketlerle, öğretmenlerin, tanıtılan mobil uygulamaların neredeyse hiçbirini bilmediği ancak farkındalık kazandığı ve bu uygulamaları derslerinde nasıl kullanabileceklerine dair fikir geliştirdikleri bulunmuştur. Tüm bu yazılı ölçeklere ek olarak katılımcılarımızla etkinlikler esnasında, çekilen fotoğraf ve videolar, etkinliklerin ne kadar verimli olduğunu, katılımcıların hem sosyal hem bilimsel açıdan nasıl faydalandığını göstermektedir (https://instagram.com/2022emmu?igshid=Y2IzZGU1MTFhOQ==). Proje kapanış gününde yapmış oldukları memnuniyet konuşmaları da bu projenin faydaları için en önemli göstergelerdendir. Mobil öğrenmeyi (m-öğrenme) öğretimine entegre edecek bir öğretmenin, matematiksel içeriği ve pedagojik yaklaşımları göz önünde bulundurarak dersine uygun uygulamayı seçebilmesi gerekmektedir. Ardından bu uygulamayı öğrencilere tanıtabilecek ve olası sorunlara müdahale edebilecek kadar uygulamayı içselleştirmelidir. Bunun için öğretmenlerimizin hem mobil matematik uygulamalarının çeşitliliği, faydaları ve kullanımlarıyla ilgili bir tanıtıma ve ardında da bu mobil uygulamaların ders planlarında ne şekilde yer alabileceğine dair bir eğitime ihtiyaçları olduğu söylenebilir. Bu bağlamda, bu proje kapsamında matematik öğretmenlerimize güncel Eğitsel Matematik Mobil Uygulamalar (EMMU) tanıtılacak, onların bu uygulamaları kullanmaları sağlanacak, derslerine nasıl uyarlayabileceklerine yönelik onlara örnekler sunulacak ve onlardan da mobil uygulamaları içeren ders planları oluşturmaları istenecektir. Bu açıdan bu projenin, öğretmenlerin EMMU'ya yönelik farkındalıklarını artırma ve teknolojik pedagojik alan bilgilerinin gelişimini sağlamayı hedeflemesi bakımından önemli olduğu söylenebilir. Dolayısıyla, matematik öğrenmenin daha keyifli, yapılandırmacı, kişiselleştirilmiş ve kesintisiz hale gelebilmesine ve öğrencilerin dijital becerilerinin de artırılmasına katkı yapabileceği öngörülebilir. Hedef kitle olarak MEB'e bağlı okullarda görev yapmakta olan 30 matematik öğretmenimize 7 gün eğitim verilecektir. Sonuç olarak, bu projenin, Öğretmenlik Özel Alan Yeterlikleri'nin, Dijital Eğitim Eylem Planı'nın ve DigcompEdu çerçevesinin önceliklerinin yerine getirilmesine ve "Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi
2nin anahtar yetkinliklerinin edinilmesine katkı yapabileceği söylenebilir.